Haberler
- Haberler: 4.06.2015
- Sayı: 6557
ENDONEZYA GEZİ NOTLARI
Sille Sanat Sarayı Onursal Üyesi Agatha Anne Bunanta’nın (Hon. SSS) düzenlediği “WONDERFUL INDONESIA PHOTO TRIP 2015” programına 9 ülkeden 25 fotoğrafçı katıldı. Sille Sanat Sarayı olarak 9 üye ile etkinlikte biz yer aldık. Bizim dışımızda, Avustralya, Suudi Arabistan, Fas, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere, İtalya, Tayland ve Endonezya'dan katılan fotoğrafçılarla birlikte fotoğraf dolu dokuz gün yaşadık.
22 Mayıs 2015
İstanbul Havalimanında başlayan yolculuğumuz Doha üzerinden transferle Denpasar’a kadar 15 saat sürdü. Denpasar Havalimanında Ananta Otel’in elemanları tarafından karşılandık. Otele ulaştığımızda ilk akşam yemeğinde diğer ülkelerden gelen fotoğrafçılarla tanışma fırsatı bulduk.
ANANTA OTEL
Yemek sonrasında dokuz gün sürecek Endonezya gezisi hakkında Agatha Anne BUNANTA tarafından bilgi verildi.
23 Mayıs 2015
Endonezya’daki ikinci günümüz (Gezinin ilk günü) sabah saat 7.00’de Banyuwangi yolculuğu ile başladı. Java Adası’na geçişimizi sağlayacak olan feribota ulaşıncaya kadar yol boyunca gördüğümüz yüzlerce kareyi yol şartları ve zaman sıkıntısı nedeniyle fotoğraflayamadığımız için üzülüyorduk. Ancak yolda gördüğümüz ilginç cenaze törenini görür görmez dayanamayıp nerdeyse kendimizi minibüsten dışarı atarak çekim yapmaya başladık.
Feribotla birlikte yedi saat süren yolculuk sonucu öğleden sonra Banyuwangi’ye ulaştık.
Öğle yemeğinden sonra Ketapang Otel’e yerleştik.
KETAPANG OTEL
Kısa bir dinlenmeden sonra Endonezya Dans gruplarının fotoğraflarını çekmek için Boom Beach’e (Boom Plajı) gittik. Önce balık kurutan Endonezyalıların fotoğraflarını çektik.
Ardından buraya asıl geliş nedenimiz olan yöresel dansı fotoğrafladık. Dans eden geçlerin trans halinde kendilerinden geçmeleri izleyenlerde şaşkınlık yaratırken dans hocalarının gençleri kendilerine getirebilmek verdikleri çaba görülmeye değerdi.
Boom Beach’teki dans gösterilerinden sonra Banyuwangi Bölge sorumlusu ve Banyuwangi Valisinin akşam yemeğine konuk olduk.
Banyuwangi Valisi’ne ve Bölge sorumlusuna onursal üyemiz Yurdagül ÖZSAVAŞÇI’nın suluboya çalışmalarını ve Sille Sanat Sarayı Madalyalarını hediye ettik.
Akşam yemeğinden sonra günün son durağı valinin davet ettiği Kur’an Okuma Yarışması ödül töreni oldu.
24 Mayıs 2015
Güne saat 05.30’de Muncar’da gündoğumu fotoğrafı çekerek başladık. Gün doğumundan hemen sonra kendimizi balıkçıların içinde bulduk. Sabahın ilk ışıkları ile birlikte balıkçıların hareketli saatlerinin fotoğraflarını çektik.
Balıkçılardan sonra batik atölyelerini ziyaret ettik.
Batik yapan Endonezyalı işçileri, elde ürettikleri renk renk kumaşlar arasında fotoğrafladık. Aklımıza Tokat yazmacıları geldi.
Öğle yemeğinden sonra da Merah Beach’te geleneksel Endonezya dansçılarının fotoğraflarını çekmek için harekete geçtik. Günü Merah Plajı’nda gün batımı ile bitirmiş olduk.
Merah Plajı içinde Warung Yokik Restauranttaki akşam yemeğimizden sonra otelimize döndük.
25 Mayıs 2015
Daha gün doğmadan kurulan halk pazarını kaçırmamak için güne çok erken başladık. Yöresel ürünlerin satıldığı pazara geldiğimizde saat henüz 06.00’ydı, buna rağmen alışveriş çoktan başlamıştı. Halk pazarında 2 saat kadar fotoğraf çektik.
Pazar fotoğraflarımızı bitirdikten sonra “Becak” adı verilen üç tekerlekli bisikletlerle şehir turu yaparken günün en eğlenceli dakikalarını yaşadık.
Becak şehir turumuzdan sonra durağımız Pendopo oldu. Burada yine yöresel dans gösterilerini izleme ve pirinç tarlasında çalışanların fotoğraflarını çekme fırsatı bulduk. Bölge halkı tarafından üretilen fularlar ve şapkalar törenle grubumuza hediye edildi.
Pendopo’da dans gösterileri, hediyeler, meyve ikramından ve öğle yemeğinden sonraki fotoğraf noktamız Jagir Şelalesi oldu.
Jagir Şelalesinde fotoğraf çekimlerimiz bitince geceyi geçireceğimiz Arabica Otel’e doğru yola çıktık. Bir sonraki gün saat 00.30’da uyanmamız gerektiği için erken uyumak zorundaydık.
26 Mayıs 2015
Endonezya gezimizin en zor gününe sabah saat 00.30’da uyanarak başladık. Ijen Krateri’ne ulaşabilmek için gece saat 01.00’de ciplerle Arabica Otelden ayrıldık. Yaklaşık bir saat süren yolculuk sonunda Ijen Krateri’ne tırmanışımız başladı. Fotoğraf çantalarımızı taşıyan yardımcılarla birlikte 3 saatten fazla süren zorlu bir yürüryüş sonucu Ijen Krateri’nin tepesine ulaştık. Kraterin tepesine ulaştığımızda saat 05.00 olmuştu. Ijen Kraterinin çukurundan yükselen sülfür kokusu boğazımızı ve gözlerimizi yakmaya başladığında gözlüklerimizi ve maskelerimizi kullanmaya başladık. Ijen Kraterinin tepesinden sülfür dumanlarının yükselişi harika görünüyordu. Elbette kratere daha yakın olabilmek çok daha güzel olacaktı ancak sülfürün çıktığı çukura inebilmek için bir saatlik bir yürüyüş daha gerekiyordu. Üyelerimizden bir kısmı çukura inme cesareti gösterirken, diğerleri de kraterin ağzında sülfür taşıyan işçilerin fotoğraflarını çekmeyi tercih etti. Omuzlarında minimum 60 kg sülfür yükü ile çukurdan kraterin ağzına tırmanmak ve bizim 3 saatte tamamladığımız yolu o yükle tamamlamak oldukça zor olmalı. Bu iş karşılığında taşıyıcı işçilerin sadece 10 TL karşılığı ücret alması da bizi şaşkınlık içinde bıraktı.
(Fotoğraf : Mustafa ESER)
Sülfürün çıkarıldığı çukura inen üyelerimizin çıkış için tırmanışları da yine yaklaşık 1 saat sürdü. Bizi otele geri götürecek olan ciplere ulaşabilmek için de dönüş yolculuğumuz 2 saatten fazla sürdü. İnanılmaz ama toplamda yaklaşık 9 saat süren bir yürüyüş yapmıştık.
Otele kahvaltı için geri döndüğümüzde saat 10.00 olmuştu. Kahvaltıdan sonra Bromo Yanardağını görmek için Cemorolawang’a doğru yola çıktık. 7 saat süren yolculuk sonucunda Lava View Hotel’e ulaşmıştık. Akşam yemeğimizden sonra hepimiz odalarımızda dinlenmeye çekildik.
27 Mayıs 2015
Endonezya gezimizin beşinci günü yine çok erken başladı. Gece 01.30’da uyandık. Bromo Yanardağı’na karşı gece yıldız fotoğrafları ve ardından gün doğumunu çekebilmek için Penanjakan’a gittik.
Saat 07.00’ye kadar süren fotoğraf çekimlerimizden sonra Savana’ya “Fısıldayan Kumsal”a (Whispering Sand) gittik. Burada yaban atları, atçılar ve “jeep safari” yapanlar bizi bekliyordu. Günün ilk ışıkları ile birlikte at fotoğrafları çektik.
Kahvaltı için otele döndüğümüzde saat 09.00 olmuştu. İki gün üst üste erken uyanmalar ve uzun yolculuklar sonucunda öğleye kadar dinlenmeye karar verildi.
Öğle yemeği için Endonezya’nın en önemli sanat galerileri içinde yer alan Java Banana Sanat Galerisi’ne konuk olduk. Öğle yemeğinden sonra otele dönüş için yola çıktık. Otele ulaştığımızda saat 19.00 olmuştu. Akşam yemeğinden sonra yine erken uyumaya karar verdik.
28 Mayıs 2015
Gün yine çok erken başladı. Saat 03.00’de Bromo Yanardağı’nda gündoğumu fotoğraflarını çekmek için yola çıkmamız gerekiyordu. Bu kez yolculuğumuz at üstünde yaklaşık 1 saat sürdü. Bromo Yanardağına yaklaştıkça dağdan yükselen sülfürün kokusu nefes almamızı zorlaştırıyordu. Maskeler olamadan tepeye çıkmak neredeyse imkânsız gibi. Bromo Dağının çukurundan yükselen sülfür bulutları içinde güneşin doğuşunu fotoğraflamaya çalıştık.
Güneş yükselmeye başladıktan sonra yine atlar üstünde, kahvaltı için otele döndük. Çoğumuz ilk defa ata bindiğimiz için fotoğrafın yanı sıra heyecan verici bir tecrübe de yaşamış olduk. Kahvaltıdan sonra Bali’ye dönüş yolculuğumuz başladı. Yaklaşık 15 saat süren yorucu bir yolculuktan sonra gece saat 23.00’te Ananta Otele ulaştık. Hepimiz çok yorgunduk. Bali’nin en iyi otellerinden biri olan Ananta Otel hepimize çok iyi geldi.
ANANTA OTEL
29 Mayıs 2015
Nihayet erken kalkmadığımız bir sabah… Saat 06.30’da uyandık! Kahvaltıdan sonra ilk durağımız Tukad Unda oldu. Tukad Unda’da, artık bir fotoğraf klasiği haline gelen şelalede su ile oynayan çocukların fotoğraflarını çekmek eğlenceliydi. Ayrılmak istemediğimiz “Su Senfonisi” fotoğrafları çekimini bırakıp öğle yemeği için Bangli’ye, Bagong Restaurant’a gittik.
Öğleden sonra horoz dövüşü fotoğrafları çekmek için Penglipuran Köyü’ne gittik. Bambu ormanı içinde horoz dövüşü mizanseni fotoğrafları çekerken yağan yağmurdan korunmak için muz yapraklarını kullandık.
Akşam yemeği için Ubud’da gittiğimiz Blanco Müzesinin bahçesinde renk renk tropik bölge kuşları ilgi odağımız oldu.
Blanco Müzesinin restoranında yediğimiz akşam yemeğimizden sonra günün son gösterisi ise Kecak Dansı oldu.
30 Mayıs 2015
Bir hafta geride kaldı, bugün gezimizin sekizinci günü. Biz yine güne çok erken başlıyoruz. Gece saat 03.00’te gün doğumunu ve Tamblingan Tapınağını çekebilmek için Tamblingan Gölü’ne doğru yola çıkıyoruz. Önceden hazırlanmış modellerimizle tapınak etrafında saatlerce fotoğraf çekiyoruz. Göl kenarına düğün fotoğrafı çekmeye gelmiş Endonezyalı çift günün sürpriz hediyesi oluyor.
Öğleye doğru güneşin iyice yükselmesinden sonra Tamblingan Gölü kıyısından ayrılıp yemeki için Bedugul’da De Danau Restaurant’a gidiyoruz.
ULUN DANU BERATAN
Lokantaya yakın bir mesafede bulunan Ulun Danu Beratan Tapınağı etrafında fotoğraflar çektikten sonra hırsızlıkları konusunda sıkı sıkı uyarıldığımız maymunları ve Tanah Lot Tapınağını ziyarete gidiyoruz.
31 Mayıs 2015
Zor ve yorucu geçen Endonezya gezi programının son günündeyiz. Sabah yine erken kalkıp Jimbaran bölgesindeki Kedonganan Plajına gün doğumunu ve avdan dönen balıkçıların fotoğraflarını çekmeye gidiyoruz. Balıkçıların teknelerini çekmek için gösterdikleri gayret hepimizi heyecanlandırıyor.
Üç saat süren çekimler sonrasında saat 08.30’da kahvaltı için otele dönüyoruz.
Etkinliğin son günü otelde dinlenme, alışveriş ve Bali'nin meşhur turistik Kuta Plajında (Kuta Beach) geçiyor.
KUTA BEACH (Fotoğraf : Mustafa ESER)
Akşam yemeği ve veda partisinde diğer ülkelerden gelen dostlarla ilerde yeni bir organizasyonda yeniden birlikte olabilmek dileğiyle vedalaşarak günü bitiyoruz.